SIRPÇADAKİ TÜRKÇE SÖZCÜKLERİN TÜRKÇE ÖĞRENEN SIRPÇA KONUŞURLARA KATKISI

2016, 64 - 1 139
SIRPÇADAKİ TÜRKÇE SÖZCÜKLERİN TÜRKÇE ÖĞRENEN SIRPÇA KONUŞURLARA KATKISI
Zeliha TUĞUZ*
Özet:

Tarihin karanlık çağlarından beri insanoğlunun en önemli iletişim aracı olan dil
hem insanların birbirleriyle anlaşmasını hem de insanların yüzyıllar boyu edindikleri
birikimlerini, gelenek ve göreneklerini, inançlarını, ilerlemelerini nesilden nesile
aktarımlarını sağlamıştır.
Türk toplumunun millet olma yolundaki temel taşı olan Türkçe, yüzyıllar boyu
çok geniş coğrafyalarda konuşulmuş, diğer milletlerle sürekli bir iletişim hâlinde
olmuştur. Tarihî derinliği ve coğrafik genişliği sayesinde birçok kadim dil ile sözcük
alışverişi yapmıştır. Başka dillere ödünçleme yoluyla Türkçe sözcük vermenin yanı
sıra bir köprü vazifesi görerek başka dillerden ödünçlediği sözcükleri çoğunlukla
Türkçe sesletimiyle başka dillere yine ödünçleme yoluyla vermiştir.
19. yüzyılda başlayıp 20. yüzyılda ivme kazanan filoloji çalışmaları sonucunda
Sırpçada yaklaşık 9000 Türkçe ya da Türkçe kanalıyla diğer dillerden geçen sözcük
tespit edilmiştir. Yapılan çalışmaların dönemine ve kapsamına göre farklı istatistiksel
verilere ulaşılsa da bu veriler Türkçeden en fazla ödünçleme sözcük alan dilin Sırpça
olduğunu göstermektedir.
Bu çalışmada Slav dillerinden Türkçenin en fazla ödünçleme sözcük verdiği
Sırpça incelenmiş ve Sırpçadaki Türkçe sözcüklerden “yabancılara Türkçe öğretimi”
kapsamında nasıl faydalanılacağı açıklanmıştır.
Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerinden olan bilinenden bilinmeyene, kolaydan
zora ve basitten karmaşığa ilkesi kapsamınca Sırpçadaki Türkçe sözcüklerden
faydalanılarak söz varlığı öğretiminde nasıl başarı sağlanabileceği örnek listelerle
gösterilmeye çalışılmıştır. Bir anlamda sözlük işlevi gören bu listelerle sözcüklerin ve
bazı yapıların çok daha kolay ve kalıcı öğrenildiğini göstermek hedeflenmiştir.
Anahtar kelimeler: Sırpçadaki Türkçe sözcükler, yabancılara Türkçe öğretimi.
* Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı ABD Doktora Öğrencisi, [email protected]
140 2016, 64 - 1
Sırpçadaki Türkçe Sözcüklerin Türkçe Öğrenen Sırpça Konuşurlara Katkısı
The Contrubition of Turkish Words in Serbian to
Serbian Speakers that Learning Turkish
Abtract:
The language which has been the most important eans of communication for
people has not only enabled the cooperation between the people but also transferred
the knowledge, traditions, religions and developments from one generation to another
for centuries.
The Turkish language which is one of the basic dynamics has been spoken in
different parts of the world. Turkish has always interacted with other languages.
Thanks to its historical background and its widely usage , there has always been
transitions of words between Turkish and other languages. Besides lending Turkish
words to other languages, Turkish has become a brigde and transferred some words
from one language to another with the help of Turkish phonology.
As a result of the linguistic studies that have started in the 19th century and
increased in the 20th century, nearly 9000 Turkish words have been detected in
Serbian. Even though different types of statistical data according to the era and
concept of the studies, this data has proven that Serbian is the language which has
borrowed words from Turkish most.
In this study, among the Slavic languages Serbian is the one which has borrowed
Turkish words most and it is explained how to teach Turkish to “ foreigners” with
the help of these Turkish words. In some of the basic principles of teaching a foreign
language; from known to unknown, from easy to hard, from simple to complex, it is
aimed to show how to be successful in teaching Turkish by the Turkish words with
sample lists. In other words , it is aimed to demonstrate that the words and grammer
structures can easily and permanently be taught with the help of these lists functioning
as student dictionary.
Key words: Turkish words in Serbian, teaching Turkish to foreigners.
Giriş
Türkçenin Sırpça ile etkileşimi MS 4. yüzyıldan itibaren başlamıştır. 350’li
yıllardan itibaren Avrupa’ya doğru harekete geçen Hunlar daha sonra Balkan
Yarımadası’na ve bugünkü Sırbistan topraklarına gelip yerleşmiştir (Günay
2007: 99; Gürün, 1984: 147). Özellikle 5. yüzyılda gelen Avar Türkleri ile bu
etkileşimin gücü iyice artmış hatta 585’te kurulan Avar-Slav ittifakı Trakya’da
büyük zaferler kazanmıştır (Günay 2007: 115-116). Hun ve Avar akınlarını
Bulgar, Oğuz, Peçenek ve Kumanlar takip etmiş, bu süreçte Türkçeden Sırpçaya
sözcük ödünçlemesi ivme kazanmıştır. Bu dönemde özellikle özel isimler
ve unvanlar Sırpçaya geçmiş, Türklerin yerleştiği ya da söz sahibi olduğu
yerlerde o coğrafyanın adı da Türkçeleştirilmiştir (Roux 2007: 69-70).
2016, 64 - 1 141
Zeliha TUĞUZ
14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun Balkan Yarımadası’na tamamen
yerleşmesiyle (Gürün 1984: 502) Türkçenin ve Türk kültürünün etkisi Sırpçada
giderek artmıştır. Bölgedeki Osmanlı hâkimiyetinden önceki Türkçe söz
varlığının yoğunluğu Sırbistan ve diğer Balkan topraklarının daha hızlı Türkleşmesine
yardımcı olmuştur. Siyasi otoritenin dilinin Türkçe oluşu Türkçenin
daha da önem kazanmasına hatta farklı dilleri konuşan Balkan uluslarının aralarında
Türkçe konuşarak anlaşmasına imkân sağlamıştır. Hâkim imparatorluğun
dili olan Türkçe, siyasi otorite ile paralellik gösterip otoritenin en güçlü
olduğu dönemlerde önem kazanmış, siyasi otoritenin güçten düşmesiyle de
önemini ve etkisini yavaş yavaş kaybetmiştir. 1878’de alevlenen milliyetçilik
hareketleri 1912’de iyice büyümüş, dönem aydınları tarafından bilinçli bir
şekilde Sırpçanın Türkçeden temizlenmesi faaliyetleri başlamıştır1. Bu “dil
temizliği” çalışmaları esnasında Osmanlı ve buna bağlı olarak İslam kültürü
dil unsurları da Sırpça sözlüklerden aydınlar tarafından çıkartılmıştır. Halka
inmeyen bu çalışmalar doğal olarak başarılı olamamış (Skok 1937: 38), edebî
yazında yer almasa da sözlü ürünlerde Türkçe ve Türkçe aracılığıyla Sırpçaya
geçmiş Arapça ve Farsça sözcükler yaşamaya devam etmiştir. Öyle ki sadece
bu çalışmanın konusu olan ödünçleme sözcükler değil, başka bir çalışmanın
konusu olacak olan Türkçe gramer kalıpları, atasözü ve deyimler, kalıp sözler
canlı bir şekilde yaşamaya devam etmiştir.
Küreselleşen dünyanın dildeki olumsuz etkileri 20. yüzyılın son çeyreğinden
itibaren Türkiye Türkçesini olduğu gibi Sırpçayı da etkilemiş, dildeki
sadece Sırpça sözcükler değil; Türkçe ve Türkçe kanalıyla gelen Arapça ve
Farsça sözcükler kullanımdan düşmeye başlamış, onların yerine genellikle
İngilizce sözcüklerin kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu sebeple Škaljić’in (1973)
eserinde tespit ettiği yaklaşık 9000 Türkçe sözcüğü 21. yüzyıl Sırpçasında
tespit etmek pek mümkün görünmemektedir.
İnceleme
Bu zamana kadar elde edilmiş verilere bakılarak yabancılara Türkçe öğretimi
Kâşgarlı Mahmud’un Dîvânu Lugâti’t-Türk eseriyle başlatılmaktadır.
Karahanlı döneminde başlayan Türkçe öğretimi çalışmaları özellikle Memluk
sahasında Kıpçak Türkçesi sözlükleri ve gramerleriyle hız kazanıp Çağatay ve
Osmanlı Türkçesi döneminde siyasi otoritenin de etkisiyle gelişme göstermiştir.
21. yüzyılda dil biliminden de faydalanılarak geliştirilen modern yöntemlerle
yabancılara Türkçe öğretimi dikkat çekici bir seviyeye ulaşmıştır.
Sırpçadaki Türkçe sözcükler üzerine yapılan bu çalışmada ödünçlenen
sözcüklerin bazıları zaman aşımına uğradığından özellikle Türkçe kanalıyla
Arapça ve Farsçadan geçen ve günümüzde Türkiye Türkçesinde de kullanım-
1 Ayrıntılı bilgi için bakınız: Hamzaoğlu, 2011.
142 2016, 64 - 1
Sırpçadaki Türkçe Sözcüklerin Türkçe Öğrenen Sırpça Konuşurlara Katkısı
dan düşen kadı (kadija), kandil (kandilo), aba (aba) gibi sözcüklere yer verilmemiştir.
Sırpçadaki sözcük sayısı tarihî ve siyasi gelişmelerle paralellik gösteren
Türkçenin söz varlığının incelendiği çalışmada oldukça hacimli yer tutan özel
isimlere yer verilmeyecektir. Abdulah Skaljic’in Turcizmi u Srpskohrvatskom
Jeziku ve Günay Karaağaç’ın Türkçe Verintiler Sözlüğü’nün temel alındığı
çalışmada bu eserlerde yer alıp güncel Sırpça sözlüklerde yer almayan sözcükler
listelere alınmamıştır. Bu sözcükler son 15- 20 yıldır kullanımdan
düşmüş olup yerine yeni kelimeler kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin; áltun
(altın) yerine zlato, ákil (akıl) yerine um, ambar yerine skladište, cambaz yerine
akrobata, čékrek (çıkrık) yerine vitao, čorba (çorba) yerine supa, hošaf
(hoşaf) yerine kompot, kálauz (kılavuz) yerine vodič, pašanac (bacanak) yerine
šurak, sáraj (saray) yerine palata, játak (yatak) yerine krevet sözcükleri
artık tercih edilmektedir. Listelerdeki sözcüklerin tamamı TDK yayını olan
Slavoljub Ðindic- Mirjana Teodosijevič- Darko Tanaskovič’in Türkçe-Sırpça
Sözlük’ünden kontrol edilerek seçilmiştir.
Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerinden olan bilinenden bilinmeyene,
kolaydan zora ve basitten karmaşığa ilkesi kapsamınca Sırpçadaki Türkçe sözcüklerden
faydalanılarak söz varlığı öğretiminde başarı sağlanabileceği aşağıdaki
listelerle gösterilmeye çalışılmıştır. Çünkü son zamanlarda Suriye’den
Türkiye’ye gelen Türkçe öğrencilerinin diğer milletlerden gelen öğrencilere
göre daha kolay ve hızlı öğrendikleri tespit edildiğinde bunun sebepleri araştırılmış,
özellikle gramer terimlerinin Arapçadan ödünçlenmiş olduğu, bunun
da Türkçe öğrenmeye olumlu katkılar sağladığı tarafımızca deneyimlenmiştir.
Gramer terimlerinin yanı sıra günlük hayatta kullanılan Arapça ve Farsça sözcükler
Suriye’den gelen öğrenicilerin metinleri daha kolay algılamasını sağlamaktadır.
Bu deneyimlerden yola çıkarak Sırpçadaki Türkçe söz varlığından
faydalanılabileceği ve bu yöntemin Türkçe öğretiminde büyük kolaylık sağlayacağı
düşünülmektedir.
Daha çok dil öğreniminin temel anlamda gerçekleştiği seviye olan A1
ve A2 seviyesindeki Sırpça konuşurlara Türkçe söz varlığını geliştirmek ve
küçük gramer yapılarını göstermek için bu yöntem uygulanabilmektedir. Örneğin
sözcük grupları verilirken Sırpçaya yerleşmiş Türkçe sözcükler tercih
edilerek hedeflenen sözcük öğretimi en üst düzeye çıkarılabilmektedir.
горак бадем gorak badem acı badem
бакар лонац bakar lonac bakır kap
бајат хлеб bajat hleb bayat ekmek
бетон кућа beton kuća beton ev
дебели душеци debeli dušeci kalın döşek
дрвена колиба drvena koliba ahşap kulübe
2016, 64 - 1 143
Zeliha TUĞUZ
хладно Раки hladno raki soğuk rakı
јевтин Бeрбер jevtin berber ucuz berber
картонска кутија kartonska kutija karton kutu
кисео лимун kiseo limun ekşi limon
лепа башча lepa bašča güzel bahçe
леви бубрег levi bubreg sol böbrek
наjлон чарапе najlon čarape naylon çorap
нерђајући челик nerđajući čelik paslanmaz çelik
нови ибрик novi ibrik yeni ibrik, cezve
нови комшија novi komšija yeni komşu
новe шалварe nove šalvare yeni şalvar
новa торба nova torba yeni torba, çanta
Пастел боја pastel boja pastel boya
пистаћ баклавa pistać baklava fıstıklı baklava
плави чинија plavi činija mavi çini, çanak
плави шатор plavi šator mavi çadır
плавe чизмe plave čizme mavi çizme
слаткa aсхура slatka ašura tatlı aşure
слатки сируп slatki sirup tatlı şurup
стари дервиш stari derviš yaşlı derviş
cтари занатлија stari zanatlija yaşlı zanaatkâr
слатка кестена slatka kestena tatlı kestane
свежи бадем sveži badem taze badem
свеже ћуфта sveže ćufta taze köfte
свежи јогурт sveži jogurt taze yoğurt
свежa пита sveža pita taze pide
свеже вишње sveže višnje taze vişne
тахинија халва tahinija halva tahinli helva
удобан јастук udoban jastuk rahat yastık
високe мердевине visoke merdevine yüksek merdiven
зелена салата zelena salata yeşil salata
жута саксија žuta saksija sarı saksı
злато маказе zlato makaze altın makas
Tablo 1. Slavca- Türkçe sıfat tamlamaları.
сатен тканина saten tkanina saten kumaş
бала памука bala pamuka pamuk balyası
Балканске земље Balkanske zemlje Balkan ülkesi
бамија јело bamija jelo bamya yemeği
чај кашичица čaj kašičica çay kaşığı
чекић ручка čekić ručka çekiç sapı
144 2016, 64 - 1
Sırpçadaki Türkçe Sözcüklerin Türkçe Öğrenen Sırpça Konuşurlara Katkısı
џепни сат džepni sat cep saati
глава aшчија glava aščija aşçı başı
Италијански бибер Italijanski biber İtalyan biberi
Јоргански чаpшaф jorganski čaršaf yorgan çarşafı
катран боја katran boja katran rengi
кречњак krečnjak kireç taşı
лала боја lala boja lale rengi
манастир врата manastir vrata manastır kapısı
мирис барута miris baruta barut kokusu
мирис каранфилића miris karanfilića karanfil kokusu
мумбар пуњена mumbar punjena mumbar dolması
пуњени патлиџан punjeni patlidžan patlıcan dolması
Рамазански Баjрам Ramazanski Bajram Ramazan Bayramı
шакала реп šakala rep çakal kuyruğu
жива боја živa boja civa rengi
Tablo 2. Slavca- Türkçe isim tamlamaları.
Son zamanlarda sanal ortamlarda hazırlanan sözlükler yabancı dil öğretimine
önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Sözcüklerin kavram alanlarına göre
hazırlanan sözlükler hazırlanırken Türkçe öğrenmeye başlayan Sırpça konuşurlar
için kolaydan zora ilkesine göre bir liste hazırlandığında aşağıdaki gibi
bir liste önerilebilir. “Yiyecek- İçecek” başlığı altında verilen bu listeye Sırpçadaki
Türkçe sözcüklerle başlamak, başlangıç aşamasında büyük kolaylıklar
sağlayacaktır.
aшурe ašure aşure
бадем badem badem
баклава baklava baklava
бамија bamija bamya
бибер biber biber
боза boza boza
ћуфта ćufta köfte
халва halva helva
јогурт jogurt yoğurt
кајмак kajmak kaymak
кајсија kajsija kayısı
кестен kesten kestane
лимун limun limon
лимунада limunada limonata
моусака mousaka musakka
нана nana nane
патлиџан patlidžan patlıcan
2016, 64 - 1 145
Zeliha TUĞUZ
пиринач pirinač pirinç
сируп sirup şurup
сутлијаш sutlijaš sütlaç
туршија turšija turşu
вишњa višnja vişne
Tablo 3. Slavca- Türkçe yiyecek- içecek çizelgesi.
Özellikle sözlü anlatıma ve sözlü iletişime ağırlık verilen A1 ve A2 seviyesindeki
öğrenciler için hazırlanan bu listeler Avrupa Ortak Çerçeve Programı’nda
belirtilen A1 ve A2 düzeyinin sözcük düzeylerine uygun çalışmalardır.
Sözcük öğretimi kapsamında ele alındığında Avrupa Ortak Çerçeve Programı’nın
yetenek düzeyleri değerlendirme ölçütüne göre A1 düzeyi, belirli somut
durumlar için tek sözcük ve söz öbeklerinden oluşan sözcük bilgisine
sahiptir. A2 düzeyi sözcüklerle birlikte ilanlarda, afişlerde ya da kataloglarda
yer alan basit cümleleri anlayabilmektedir.
Sonuç
Yabancı dil öğretiminin gittikçe önem kazandığı ve özellikle yabancılara
Türkçe öğretiminin büyük bir talep gördüğü günümüzde yeni yöntem ve tekniklerle
Türkçe öğretiminde daha hızlı ve başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Bu yeni yöntem ve tekniklerle tarihin belli bir döneminde Türkçe konuşulan
yabancı ülkelerde Türkçe öğretiminin daha kolay ve hızlı olması kaçınılmazdır.
Hazırlanacak olan öğrenici sözlüklerinde özellikle konuşulan dile
geçmiş Türkçe sözcüklere öncelik verilmesi hem öğrenmeyi hızlandırmakta
hem de küreselleşen dünyada unutulmaya yüz tutmuş sözcüklerin gün ışığına
çıkarılmasıyla kaynak dile hizmet etmektedir. Örneğin Sırpçada yer alan
özellikle 20. yüzyıl edebî metinlerinde karşımıza çıkan bunar (pınar), šadrvan
(şadırvan) ve česma (çeşme) sözcükleri güncel Sırpça sözlüklerinde sadece
fontana sözcüğü ile karşılanmıştır.
Duygu ve düşüncelerin temel düzeyde sözcükler aracılığıyla aktarılması,
yabancı dil öğretiminde söz varlığı çalışmalarını ön plana çıkarmıştır. A1 ve
A2 düzeyinde sözcük öğretimi çalışmaları yapılırken mecaz ya da soyut anlamlı
sözcüklerin değil temel anlamlı sözcüklerin öğretimi hedeflenmektedir
(Durmuş ve Okur 2013: 359). Sözlü ve yazılı dilde temel anlamlı sözcüklerin
kullanım sıklığı daha fazla olduğu için yukarıda verilen listeler A1 ve A2 düzeyindeki
Türkçe öğrenen Sırpça konuşurlar için oldukça uygun listelerdir.
Yabancı dil öğretiminde öncelik öğretilecek dilin temel söz varlığıdır ancak
bunun yanı sıra her iki dildeki ortak sözcükler bu süreci hızlandıracaktır.
146 2016, 64 - 1
Sırpçadaki Türkçe Sözcüklerin Türkçe Öğrenen Sırpça Konuşurlara Katkısı
Çünkü sözcük öğretimi etkinlikleri planlanırken dildeki sözcük sayısı, anadil
konuşuru tarafından bilinen sözcük sayısı ve dil kullanımı için gereken sözcük
sayısı dikkate alındığında 40-50 dakikalık yabancılara Türkçe öğretimi
dersinde öğretilmesi hedeflenen sözcük sayısı 5-10 sözcüktür (Demirel 2010:
115; Durmuş ve Okur 2013: 358- 359). Bu listelerin de kullanıldığı ders saatinde
sözcük öğretimi, hedeflenen sayının çok üstünde olacağından bu durum
öğrencinin motivasyonunu olumlu yönde arttıracaktır.
Sadece ders kitaplarında değil tematik yaklaşımla sözcük öğretimine yönelik
hazırlanan afişlerde de bu listeler kullanılabilmektedir. Örneğin tematik
sözcük öğretimi için Yunus Emre Enstitüsünün 12 temel konuda hazırladığı
afiş seti gibi afişlerde bu listelere yer verildiğinde bağlam dışı tekniklerle sözcük
öğretimi, hedeflenenin üstünde olacaktır.
Bu kapsamda, Sırpçadaki Türkçe sözcüklerden faydalanılarak sözcük öğretiminde
başarı sağlanabileceği örnek listelerle gösterilmeye çalışılmıştır.
Böylelikle Sırpça konuşurlara Türkçe söz varlığı öğretimi daha kolay ve başarılı
olacaktır. Ayrıca bu çalışmalarla Sırpça söz varlığına da bir nevi katkıda
bulunulmuş olunacaktır.
Kaynaklar
Barin, E. (1994), “Yabancılara Türkçenin Öğretimi Metodu”, Dil Dergisi, S 17, s.54.
Başkan, Ö. (2006), Yabancı Dil Öğretimi İlkeler ve Çözümler, İstanbul, Multilingual Yabancı
Dil Yayınları.
Demi̇rca, Ö. (2013), Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri, İstanbul, Der Yayınları.
Demi̇re, Ö. (2010), Yabancı Dil Öğretimi, Ankara, Pegem Akademi Yayıncılık.
Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni, Öğrenme-Öğretme-Değerlendirme. http://www.
dilbilimi.net/ab_diller_icin_ortak_avrupa_basvuru_metni_meb_tarafindan.pdf
Doğan, C. (2012), Sistematik Yabancı Dil Öğretim Yaklaşımı ve Yöntemleri, İstanbul, Ensar
Neşriyat.
Durmuş, M., Okur, A. (2013), Yabancılara Türkçe Öğretimi, Ankara, Grafiker Yayınları.
Đi̇nđi , M.,Teodosi̇jevi, M., Tanaskovi̇, D. (1997), Türkçe-Sırpça Sözlük, Ankara, Türk Dil
Kurumu Yayınları.
Günay- Türkeş, U. (2007), Türklerin Tarihi, Ankara, Akçağ Yayınları.
Gürün, K. (1984), Türkler ve Türk Devletleri Tarihi, Ankara, Bilgi Yayınevi.
Hamzaoğlu, Y. (2011), Balkan Türklüğü I, II, III, İstanbul, Kaknüs Yayınları.
Karaağaç, G. (2008), Türkçe Verintiler Sözlüğü, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları.
Kilinç, A., Şahi̇, A. (Ed.) (2011), Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimiü, Ankara, Pegem
Akademi Yayıncılık.
Roux, J. P. (2007), Türklerin Tarihi, İstanbul, Kabalcı Yayınevi.
Skok, P. (1937), Prilozi proučavanju turcizama u srpskohrvatskom jeziku, Slavija XV,
Praha.
Škalji̇, A. (1973), Turcizmi u srpskohrvatskom-hrvatskosrpskom jeziku, Sarajevo.